1-2 Yaş Montessori Etkinlikleri

Öncelikle şunu söyleyeyim, şimdiye kadar çalışmadıysanız ve imkanınız varsa bir sene daha sabredip çocuğunuzun hayatının en önemli iki yılını annesiyle doya doya geçirmesine izin verin. Ve mümkünse emzirmeye devam edin.
1 yaşından itibaren artık çocuklarımız ile yapabileceğimiz etkinliklerin sayısı iyice artar. Bugüne kadar sohbet ederek göstererek tanıtmaya çalıştığımız dünyanin artık somut olarak icine girebilirler.
Bircogu 1 yasindan itibaren yürüme cağına geldiği için ilk bağımsızlık gücünü kendinde hissediyordur. Ve bu güçle dünyayı kendi ayakları üstünde keşfetmeye başlarlar. Tam bu noktada bizim işimiz ona Montessori ' nin dediği gibi kendisinin yapabilmesi için yardım etmek.
Bu dönemde en sık karşılaşılan ebeveyn tavrı dur, yapma, açma tarzıdır ve tam bir gelişim karşıtı tavırdır. Çekmece bantlamalar, kulplarini sokmeler,vb engelleyici tutum oldukca zarar vericidir. Aksine, çocuğunuza keşfetmesi için ne varsa sunmalısınız. Çocuğunuza veya çevreye zarar vermeyecek her şeye izin vermelisiniz. Zaten ilk bir yılı aranızda güçlü bir bağ oluşturacak şekilde geçirmişseniz tehlikeli durumlarda da size karşı çıkmayacaktır. Böyle bir durumda tek yapacağınız şey, sakin bir tavırla, oturusunuzu bile değiştirmeden, bağırmadan, " hayır " demektir. Devam ederse yineleyin. Yine devam ederse elinden almak şeklinde fiziksel müdahalede bulunabilirsiniz. Ancak bunu yaparken de yüzünüzde veya sesinizde öfke olmamalı. Ağlasa bile bağrımıza basıp sakinliginizi bozmayın.
Ev eşyaları, özellikle mutfak eşyaları:), en sevdiği oyuncaklardir. Sırayla eline verip o sıkılana kadar incelemesini sağlayabilirsiniz. Ben vazo dahil hep eline verdim, hatta yeni alınmış henüz kullanılmamış lavabo fırçasını bile. Böyle yaparak çocuğun eşyaya nüfuz etmesi sağlanır ve güven duygusunun gelişimine katkıda bulunulur. Bunun verdiği tokluk ile gittiğiniz yerlerde de sizi zor duruma sokmayacagindan eminim :)
Gelelim etkinliklere...Montessori felsefesine uygun olarak, onlara ev işlerinde yer verin. Sunun gibi:
5 dakikada bitecek işi 15 dakikada bitiriyorsunuz ama çabasını görünce önemli olmuyor. Geniş olun...
Buna benzer, çamaşırları makineye atmak ve boşaltmak da güzel olur. Kirliye dokunmasın diye düşünmeyin. Evde su ve sabun varsa sorun yok :)
Bu da el-goz koordinasyonunu gelistirirken, duygusal olarak aidiyet duygusunu ve ise yarama duygusunu gelistiren bir etkinlik: Zeytin kirma
1 yaşından itibaren artık çocuklarımız ile yapabileceğimiz etkinliklerin sayısı iyice artar. Bugüne kadar sohbet ederek göstererek tanıtmaya çalıştığımız dünyanin artık somut olarak icine girebilirler.
Bircogu 1 yasindan itibaren yürüme cağına geldiği için ilk bağımsızlık gücünü kendinde hissediyordur. Ve bu güçle dünyayı kendi ayakları üstünde keşfetmeye başlarlar. Tam bu noktada bizim işimiz ona Montessori ' nin dediği gibi kendisinin yapabilmesi için yardım etmek.
Bu dönemde en sık karşılaşılan ebeveyn tavrı dur, yapma, açma tarzıdır ve tam bir gelişim karşıtı tavırdır. Çekmece bantlamalar, kulplarini sokmeler,vb engelleyici tutum oldukca zarar vericidir. Aksine, çocuğunuza keşfetmesi için ne varsa sunmalısınız. Çocuğunuza veya çevreye zarar vermeyecek her şeye izin vermelisiniz. Zaten ilk bir yılı aranızda güçlü bir bağ oluşturacak şekilde geçirmişseniz tehlikeli durumlarda da size karşı çıkmayacaktır. Böyle bir durumda tek yapacağınız şey, sakin bir tavırla, oturusunuzu bile değiştirmeden, bağırmadan, " hayır " demektir. Devam ederse yineleyin. Yine devam ederse elinden almak şeklinde fiziksel müdahalede bulunabilirsiniz. Ancak bunu yaparken de yüzünüzde veya sesinizde öfke olmamalı. Ağlasa bile bağrımıza basıp sakinliginizi bozmayın.
Ev eşyaları, özellikle mutfak eşyaları:), en sevdiği oyuncaklardir. Sırayla eline verip o sıkılana kadar incelemesini sağlayabilirsiniz. Ben vazo dahil hep eline verdim, hatta yeni alınmış henüz kullanılmamış lavabo fırçasını bile. Böyle yaparak çocuğun eşyaya nüfuz etmesi sağlanır ve güven duygusunun gelişimine katkıda bulunulur. Bunun verdiği tokluk ile gittiğiniz yerlerde de sizi zor duruma sokmayacagindan eminim :)
Gelelim etkinliklere...Montessori felsefesine uygun olarak, onlara ev işlerinde yer verin. Sunun gibi:
5 dakikada bitecek işi 15 dakikada bitiriyorsunuz ama çabasını görünce önemli olmuyor. Geniş olun...
Buna benzer, çamaşırları makineye atmak ve boşaltmak da güzel olur. Kirliye dokunmasın diye düşünmeyin. Evde su ve sabun varsa sorun yok :)
Bu da el-goz koordinasyonunu gelistirirken, duygusal olarak aidiyet duygusunu ve ise yarama duygusunu gelistiren bir etkinlik: Zeytin kirma
Hayvanları tanıtmaya da başlayabilirsiniz. Küçük oyuncaklar çok işinize yarar. Onları gösterip kası,kuyruğu, bacak sayısı, nasil ses cikardiklari, vb üzerine göstererek konuşun. Bol bol konuşun. Unutmayın, alıcı dil, ifade edici dilden önce gelişir. Yanı, o sizi algılıyor, öğreniyor, sadece konuşamıyor.
Hayvanlarla ilgili kurtarma oyununu oynayabilirsiniz. Problem çözme yeteneğini gelistirir. Kurtarılan hayvanlar üzerine konuşup, hatta onları konuşturup teşekkür ettirebilirsiniz.
Yine bu dönemde ince motor becerileri üzerine yapacak çok fazla şeyimiz var. Bu konu çok geniş. Barbunya, fasulye ayıklamak, mısır taneleri, nâr tanelerini çıkarmak, oyun hamuru, kinetik kim, mandalina,yumurta soymak, vb bi hayli çok sey yapabilirsiniz. Bir örneği:
Aktarma etkinlikleri de Montessori eğitiminde önemli yer tutar. Bardaktan bardağa, kaşıkla, kepçeyle, maşayla, balonlu makas ile, vb bir kaptan diğerine nesneleri aktarması sağlanır. El- goz koordinasyonu icin onemlidir.
Yine duyularımızı geliştirecek etkinlikler ağırlıkta olmalı. Benim sevdiğim etkinlikler:
- Hayvanlar ile Seslerini Eşleştirme
- Muzik aletleri ile seslerini eslestirme
Hayvanlarla resimleri eşleştirme, parçalara ayırıp birleştirmesini isteme oyunlarını da inanilmaz ogretici.
Deliklerden top, ponpon vb nesneler atmayı çok severler.
Bunu kutuya atma olarak yapacaksanız, işin içine renk bilgisini de ekleyebilirsiniz.
Siradaki, benim yaratıcı bulduğum etkinliklerden. Her yerde parçaları birleştiren kart oyunları var. Ben kartlarla yapmaktansa gerçek plastik hayvan oyuncakları parçalara ayırdım ve Piraye' den aynı hayvana ait parçaları birleştirmesini istedim.
Son olarak, duyuların gelişimi için sünger, tras köpüğü, saç kremi,vb materyallerle bol bol oyun hazırlayın, tabi sizin yönetiminizde.
Bütün bu anlattiklarima ek, kule yapma, yapıştır çek çalışmaları, askıya asma,vb daha nice etkinlik var. Bu videoda ornegin, sadece renkli bantlara ihtiyaciniz var. Kucuk parcalar kesip dolap, vb yere yapistirin. Rengi soyleyin, cekip cikarmasini isteyin. Hem renkleri ogrenir hem kucuk kaslarini calistirmis olur:
Deliklerden top, ponpon vb nesneler atmayı çok severler.
Bunu kutuya atma olarak yapacaksanız, işin içine renk bilgisini de ekleyebilirsiniz.
Siradaki, benim yaratıcı bulduğum etkinliklerden. Her yerde parçaları birleştiren kart oyunları var. Ben kartlarla yapmaktansa gerçek plastik hayvan oyuncakları parçalara ayırdım ve Piraye' den aynı hayvana ait parçaları birleştirmesini istedim.
Son olarak, duyuların gelişimi için sünger, tras köpüğü, saç kremi,vb materyallerle bol bol oyun hazırlayın, tabi sizin yönetiminizde.
Bütün bu anlattiklarima ek, kule yapma, yapıştır çek çalışmaları, askıya asma,vb daha nice etkinlik var. Bu videoda ornegin, sadece renkli bantlara ihtiyaciniz var. Kucuk parcalar kesip dolap, vb yere yapistirin. Rengi soyleyin, cekip cikarmasini isteyin. Hem renkleri ogrenir hem kucuk kaslarini calistirmis olur:
Mutlu gelişimler 🤗
2 - 3 Yaş Montessori Etkinlikleri
Aslında sayfayı yazmaya başlarken niyetim sadece etkinliklerimizi paylasmakti, ama bu donem hayati onem tasiyan olaylar barindiriyor, o yuzden deginmeden gecemeyecegim.
Sütten Kesme
Bu donemin en onemli olayi, hic suphesiz sutten kesme. Şayet çocuğunuzu benim gibi 2 yaşına dek emzirdiyseniz, artık yavaş yavaş ondan ayrilma zamani geldi. Bebeklerin emme refleksi 24 aya kadar devam eder. 24 aydan sonra ise emme bu refleks ile degil aliskanliktan devam eder. Bu yuzden bu donemde arik bebegimize sut vermeyi bırakmamız gerekir. Sütten kesme için kritik dönem 24 ile 30 ay arasındadır. 30 ayı geçirmemek gerekir. Sütten kesme birden bire veya toplumda yerleşmiş olan biber sürme, saç yapıştırma gibi çocuğu korkutarak tiksindirerek kesme yöntemlerine basvurulmamalidir. Doğru olan, binlerce saattir hayata tutunduğu kaynağından yavaş yavaş alıştırarak ayırmaktır. Önce gündüz emzirme saatlerinin arası açılır. Her defasında aradan bir emzirme çekilir. Örneğin, 2 saatte bir emziriliyorsa 4 saatte bir emzirmeye geçilir. O arada çocuk süt isterse ona saat gösterilerek, küçük saat burdan buraya gelince süt gelicek, şeklinde bilgilendirilmelidir. Daha sonra sıra ile öğlen uyuturken, akşam uyuturken ve gece emzirme bırakılır. Gece emmenin azalmasi icin uyku oncesi inek sutu icirilebilir. Bu süreçte acele etmemek, telaşa kapılmamak gerekir. Bu 6 aylık süreye yavaş yavaş yayılabilir. Bu yöntem, aniden süt kesince anne göğsünde oluşabilecek problemleri azaltmak adına da daha güvenlidir.
Yatak ayırma
Bu dönemde denk gelen ikinci önemli olay ise çocuğun yatağını ayirmadir. Bebeğinizi, yaygın olan görüşün aksine, doğduğu günden itibaren yanınızda yatırmalısınız. Bunun fiziksel olduğu gibi ruhsal kazanımları çoktur. Bunu yaparak bebek vücut ısısı stabil olur ve sabit tutmak için harcayacağı enerjiyi gelişimine harcar. Kalp ritmi anneye göre düzenlenir. Ve hepsinden önemlisi ihtiyaç duyduğu her an anne kokusunu tenini yanında hissederek uyuyan bir çocuk kendini güvende hisseder, huzurlu olur. Bunun, anne acısından da faydası büyüktür. Öncelikle sürekli bebeği ile tensel temas halinde olmak hormon salgılanmasını düzenleyeceği için anne sütünü artırır. Ayrıca gece boyu defalarca yatağından kalkıp bebek uyuyana kadar beklemek ve sonra bi daha uyumaya çalışmak, ve bunu bi daha bi daha yapmak uyku kalitesini düşürür. Annenin uykusuz kalması ise, ertesi gün yorgun olması, tahammül eşiğinin düşük olması, dolayısıyla bebeği ve eşi ile ilişkisinin zedelenmesine zemin hazırlaması demektir. Ben kendi adıma, böyle yapsaydım gerçekten kaldıramazdım ve evde ciddi huzursuzluklar yaşanırdı:) Yanında yatırarak hem anne hem bebek dinlenmiş uyanıyor. Ayrıca özel hayatın etkilenmesi gibi endişeleriniz olmasın. Bebek zaten ortada değil, anne tarafında yatırılmalı. Bebeğin emdiği dakikalar haricinde eşinize ayıracak bol bol vaktiniz oluyor :)
Sütten kestikten bir süre sonra - hemen art arda degil- çocuğa kendi yatağı tanıtılmali. Aynı odada ayrı yatakta yatmaya başlamalı. Doğada her şeyde olduğu gibi çocuğun anneden ayrılma dönemi de aşama aşama olmalı ( kışlık giysiden yazlığa geçerken bile kademe kademe değişiyor giysilerimiz değil mi :)) . Çocuk yatağına alışana kadar anne onunla yatağında uyuyup ,çocuk uyuyunca kendi yatağına dönebilir. Zaten önceki iki yılda güvenli bağlanmış ise anne ile bebek, güvenli ayrılma dönemi de sancılı geçmeyecektir.
Tuvalet eğitimi
Aslında bu eğitim çok geniş bir sürece rastlar, fakat benim.kizim 32 aylıkken onu bırakıp işime basladigimda çoktan tuvalete gidiyordu. O yüzden blogumun bu bölümünde paylaşıyorum deneyimlerimi. Tuvalet eğitimi birçok ebeveynin korkulu rüyasıdır . Anne ile çocuğun en çok yüz göz olduğu dönemlerden biridir. Önce çocuğun buna hazır olup olmadığını iyi belirlemek gerek. Sozgelimi, çocuk tuvaletini bezine yaparken durup gözünüze bakıyorsa veya gidip bir köşeye saklanıyorsa bu bir belirtidir. Bezlenmeyi reddediyorsa bu da bir belirtidir,vb. Bir çocuğu en iyi annesi tanır. Geceleri bezinin kuru kalmasi en onemli belirtilerdendir. Dolayısıyla o belirtileri siz takip edeceksiniz. Yapılması gereken şey, çocuğun o anını takip edip o anda tuvalete gitmek isteyip istemedigini sormak. Hepsi bu :) Aslında tuvalet eğitimi bundan ibaret. Bundan fazlası süreci baltalamaktan başka bir işe yaramaz. Tehdit, baskı, diş sıkma, ödül verme, alkışlama, pipini keserim, biber sürerim, çakmak tutup korkutmaya çalışmak sadece travma yaratır. Bazıları sonuç da alabilir, ama çocuğun küçücük kalbine korku enjekte etmekten başka bir şey yapmamış olursunuz. Dediğim gibi, sadece teklif :) Istemiyorsa peki deyip devam... Tuvalete bir küçültücü koymakta fayda var, hem rahat oturur hem düşme korkusu olmaz. Ilk süreçlerde sifonu çocuk çıktıktan sonra çekmek de önemli. O ses ürküntü yaratabilir. Bunun haricinde ilk olarak lazimlik değil, direk tuvaletten baslanmali, olmuyorsa şirin lazimliklar teşvik edici olabilir. [ Lazimligi daha rahat görenleri anlamıyorum. Hem pis pis evin ortasında duruyor, hem her sefer onları doktugumu düşünemiyorum:)] Zaten girmeye başlamışsa bir bakıyorsunuz gece de altına yapmıyor (siz yine de altına alez serin, nadiren de olsa kaciracaktir ve bu çok normaldir.) Çocuğunuz elbette tek seferde halletmeyecek bu işi. Altına kaçırdığında ,olabilir kızım, hemen temizleriz deyin, sarılıp olun ve ona kendini kötü hissettirmeden temizleyin. Zaten bir süre sonra onun peçete bulup temizlemeye çalıştığını göreceksiniz:) Tuvalet eğitimi 3 gün sürer, en fazla 1 hafta. Bunu, aylarca uğraşıp hayatı kendine de çocuğuna da kabus haline getirenler için söylüyorum. 1 haftadan fazla sürüyorsa demek ki hazır değil, bir süre sonra yeniden deneyin.
Çocuk büyütürken genelde en çok merak edilen sorular şu şekildedir:
Sütten Kesme
Bu donemin en onemli olayi, hic suphesiz sutten kesme. Şayet çocuğunuzu benim gibi 2 yaşına dek emzirdiyseniz, artık yavaş yavaş ondan ayrilma zamani geldi. Bebeklerin emme refleksi 24 aya kadar devam eder. 24 aydan sonra ise emme bu refleks ile degil aliskanliktan devam eder. Bu yuzden bu donemde arik bebegimize sut vermeyi bırakmamız gerekir. Sütten kesme için kritik dönem 24 ile 30 ay arasındadır. 30 ayı geçirmemek gerekir. Sütten kesme birden bire veya toplumda yerleşmiş olan biber sürme, saç yapıştırma gibi çocuğu korkutarak tiksindirerek kesme yöntemlerine basvurulmamalidir. Doğru olan, binlerce saattir hayata tutunduğu kaynağından yavaş yavaş alıştırarak ayırmaktır. Önce gündüz emzirme saatlerinin arası açılır. Her defasında aradan bir emzirme çekilir. Örneğin, 2 saatte bir emziriliyorsa 4 saatte bir emzirmeye geçilir. O arada çocuk süt isterse ona saat gösterilerek, küçük saat burdan buraya gelince süt gelicek, şeklinde bilgilendirilmelidir. Daha sonra sıra ile öğlen uyuturken, akşam uyuturken ve gece emzirme bırakılır. Gece emmenin azalmasi icin uyku oncesi inek sutu icirilebilir. Bu süreçte acele etmemek, telaşa kapılmamak gerekir. Bu 6 aylık süreye yavaş yavaş yayılabilir. Bu yöntem, aniden süt kesince anne göğsünde oluşabilecek problemleri azaltmak adına da daha güvenlidir.
Yatak ayırma
Bu dönemde denk gelen ikinci önemli olay ise çocuğun yatağını ayirmadir. Bebeğinizi, yaygın olan görüşün aksine, doğduğu günden itibaren yanınızda yatırmalısınız. Bunun fiziksel olduğu gibi ruhsal kazanımları çoktur. Bunu yaparak bebek vücut ısısı stabil olur ve sabit tutmak için harcayacağı enerjiyi gelişimine harcar. Kalp ritmi anneye göre düzenlenir. Ve hepsinden önemlisi ihtiyaç duyduğu her an anne kokusunu tenini yanında hissederek uyuyan bir çocuk kendini güvende hisseder, huzurlu olur. Bunun, anne acısından da faydası büyüktür. Öncelikle sürekli bebeği ile tensel temas halinde olmak hormon salgılanmasını düzenleyeceği için anne sütünü artırır. Ayrıca gece boyu defalarca yatağından kalkıp bebek uyuyana kadar beklemek ve sonra bi daha uyumaya çalışmak, ve bunu bi daha bi daha yapmak uyku kalitesini düşürür. Annenin uykusuz kalması ise, ertesi gün yorgun olması, tahammül eşiğinin düşük olması, dolayısıyla bebeği ve eşi ile ilişkisinin zedelenmesine zemin hazırlaması demektir. Ben kendi adıma, böyle yapsaydım gerçekten kaldıramazdım ve evde ciddi huzursuzluklar yaşanırdı:) Yanında yatırarak hem anne hem bebek dinlenmiş uyanıyor. Ayrıca özel hayatın etkilenmesi gibi endişeleriniz olmasın. Bebek zaten ortada değil, anne tarafında yatırılmalı. Bebeğin emdiği dakikalar haricinde eşinize ayıracak bol bol vaktiniz oluyor :)
Sütten kestikten bir süre sonra - hemen art arda degil- çocuğa kendi yatağı tanıtılmali. Aynı odada ayrı yatakta yatmaya başlamalı. Doğada her şeyde olduğu gibi çocuğun anneden ayrılma dönemi de aşama aşama olmalı ( kışlık giysiden yazlığa geçerken bile kademe kademe değişiyor giysilerimiz değil mi :)) . Çocuk yatağına alışana kadar anne onunla yatağında uyuyup ,çocuk uyuyunca kendi yatağına dönebilir. Zaten önceki iki yılda güvenli bağlanmış ise anne ile bebek, güvenli ayrılma dönemi de sancılı geçmeyecektir.
Tuvalet eğitimi
Aslında bu eğitim çok geniş bir sürece rastlar, fakat benim.kizim 32 aylıkken onu bırakıp işime basladigimda çoktan tuvalete gidiyordu. O yüzden blogumun bu bölümünde paylaşıyorum deneyimlerimi. Tuvalet eğitimi birçok ebeveynin korkulu rüyasıdır . Anne ile çocuğun en çok yüz göz olduğu dönemlerden biridir. Önce çocuğun buna hazır olup olmadığını iyi belirlemek gerek. Sozgelimi, çocuk tuvaletini bezine yaparken durup gözünüze bakıyorsa veya gidip bir köşeye saklanıyorsa bu bir belirtidir. Bezlenmeyi reddediyorsa bu da bir belirtidir,vb. Bir çocuğu en iyi annesi tanır. Geceleri bezinin kuru kalmasi en onemli belirtilerdendir. Dolayısıyla o belirtileri siz takip edeceksiniz. Yapılması gereken şey, çocuğun o anını takip edip o anda tuvalete gitmek isteyip istemedigini sormak. Hepsi bu :) Aslında tuvalet eğitimi bundan ibaret. Bundan fazlası süreci baltalamaktan başka bir işe yaramaz. Tehdit, baskı, diş sıkma, ödül verme, alkışlama, pipini keserim, biber sürerim, çakmak tutup korkutmaya çalışmak sadece travma yaratır. Bazıları sonuç da alabilir, ama çocuğun küçücük kalbine korku enjekte etmekten başka bir şey yapmamış olursunuz. Dediğim gibi, sadece teklif :) Istemiyorsa peki deyip devam... Tuvalete bir küçültücü koymakta fayda var, hem rahat oturur hem düşme korkusu olmaz. Ilk süreçlerde sifonu çocuk çıktıktan sonra çekmek de önemli. O ses ürküntü yaratabilir. Bunun haricinde ilk olarak lazimlik değil, direk tuvaletten baslanmali, olmuyorsa şirin lazimliklar teşvik edici olabilir. [ Lazimligi daha rahat görenleri anlamıyorum. Hem pis pis evin ortasında duruyor, hem her sefer onları doktugumu düşünemiyorum:)] Zaten girmeye başlamışsa bir bakıyorsunuz gece de altına yapmıyor (siz yine de altına alez serin, nadiren de olsa kaciracaktir ve bu çok normaldir.) Çocuğunuz elbette tek seferde halletmeyecek bu işi. Altına kaçırdığında ,olabilir kızım, hemen temizleriz deyin, sarılıp olun ve ona kendini kötü hissettirmeden temizleyin. Zaten bir süre sonra onun peçete bulup temizlemeye çalıştığını göreceksiniz:) Tuvalet eğitimi 3 gün sürer, en fazla 1 hafta. Bunu, aylarca uğraşıp hayatı kendine de çocuğuna da kabus haline getirenler için söylüyorum. 1 haftadan fazla sürüyorsa demek ki hazır değil, bir süre sonra yeniden deneyin.
Çocuk büyütürken genelde en çok merak edilen sorular şu şekildedir:
Hamile olanlar veya bebek büyütenlerin en çok merak ettiği hususlar genelde ortaktır. Bu konular hakkında doğru bilinen yanlışları, ne yapılması ne yapılmaması gerektiğini Pedagog Adem Güneş' ten öğrendiklerimden aşağıda derledim: Youtube' da Pedagoji Okulu adli kanalda asagidaki sorularin hepsine cevap bulabilirsiniz.
Gelelim neler yaptigimiza:
Montessori koku siseleri: Koku eslestirme:
Sütten Kesme
Bebek ne zaman sütten kesilir?
Gerçekten 6 aydan sonrası gereksiz mi?
Keserken tiksindirilmeli mi?
Biber mi sürmeli?
Saç mı yapıştırmalı?
Birden mi kesmeli? Kademeli mi yaklaşmalı?
Var ise, kademeler nerlerdir?
Zamana mı yaymalı?
Zaman gerekiyor ise, ne kadar süre?
Birine mi bırakmalı?
Sert mi çıkışmalı?
Çok ağlarsa dayanamayıp vermeli mi?
Hem gece hem gündüz birlikte mi kesmeli?
Tuvalet Eğitimi
Tuvalet eğitimi ne zaman verilir?
Nasıl verilir?
Ne kadar sürer?
Çocuğu korkutmalı mı?
Pipini yakarım diyerek çakmak mı tutmalı?
Ödül vermeli mi?
Kakaya el sallamalı mı?
Lazımlık mı almalı direk tuvalete mi götürülmeli?
Tuvalete küçültücü almalı mı?
Sifonu çocuk çıkmadan mı çekmeli?
Ölüm Haberi
Çocuğa bir yakınının ölüm haberi nasıl verilir?
Sevdiği bir hayvanın ölüm haberi nasıl verilir?
Birden mi söylemeli gizlemeli mi?
Cennete gitti mi demeli, seni bir yerden izliyor mu?
Cenaze ve yas söneminde başka bir yere mi gönderilmeli?
Nasılsa öğrenecek diye pat diye mi söylemeli?
Önünde ağlamalı, yas tutmalı mı, normal davranmaya mı çalışmalı?
Mezara götürmeli mi?
Mezara ölümden ne kadar sonra götürmeli?
Ölen yaşıtı ise ne yapmalı?
Kurban Bayramı Çocuklara Nasıl Anlatılmalı?
Çocuk kurban kesim yerlerine götürülür mü?
Etler birlikte mi parçalanır?
Etler birlikte mi dağıtılır?
Kurbanın kesik başı çocuğa gösterilir mi?
Kurban bayramı çocuğanasıl yaşatılmalı?
Dini öğrensin diye her şeye mi şahit olmalı?
Kurban kesilirken nelere dikkat etmeli?
Tüm merasime eşlik etme yaşı kaçtır?
Montessori koku siseleri: Koku eslestirme:
Montessori klasiklerinden bir etkinlik: Koku eşleştirme. Bu, koklama duyusunu geliştiren bir etkinlik, çok da eğlenceli. Surpriz yumurta kaplarini biriktirip, ikiserli sekilde ayni kokudan koydum: her birine birer makyaj pamugu koyup pamuklara ayni kokulardan damlattim, ik gul suyu, iki hindistan cevizi yagi gibi. Daha sonra iki ayri grup yaptim. Bir tanesini acip kokladi, sonra diger gruptan sirayla yumurtalari acip koklamaya ve aynisini bulmaya calisti.
Montessori renk tabletleri: Renkleri aciktan koyuya siralamak:
Montessori renk tabletleri: Renkleri aciktan koyuya siralamak:
Farkındalık artırmak için oynanan bir oyun da, montessori renk tabletleriyle renkleri açıktan koyuya doğru sıralamak. Ben etkinliklerimi minimum malzemeyle, cok emek ve zaman istemeden hazirlanan ama cok da kazanim barindiran cinsten yapmaya calisirim. Tabletleri satin almak yerine birkac dil cubugunu aldim pastel boyayla boyayiverdim.
Aktarma etkinlikleri:
Montessori aktarma çalışmalarına başlamıştık zaten önceki dönemde. Bardaktan bardağa, kaşıkla, kepçeyle, sürahiden aktarma yaptik. 3 yaşına doğru artık damlalık ile aktarmaya başlayabilirsiniz. Bu etkinligin resmi anasayfada sayfanin ust kisminda yer aliyor. Sünger ile, şırınga ile,vb aktarma etkinlikleri ile bu alanda gelistirmeye devam edelim.
Duyusal etkinlik: Tatma duyusu
Duyuları geliştirmekle devam edelim. Bu defaki tatma duyusunu geliştirmeye yönelik. Evalardan hemen pratik bir gözlük kesin. Yanlara lastik takip göz maskesi yapın. Çocuğunuzun sevdiği besinlerden bir tabak hazırlayın ve ziyafete başlayın. Yediğini tanıyıp tanımadığını sorun, mesela ceviz, cilek, vb. Biz çok eğlendik.
Yabanci dil egitimi: Eslestirme
Yabancı dil, sayılar ve renkleri öğrenmeye yavaş yavaş giriş yaptığımız bu dönemde artık oyunlarımıza bunları dahil ediyoruz. Benim sevdiğim oyunlardan eslestirme oyununa ingilizce renk, sayı ve hayvan adlarını dahil ettik. Cok basit bir sekilde bir paket sungeri kullandim, hem renkleri ogrendi hem eslestirme yapti:
Yüzümüzü öğreten Ingilizce patates adam, yüz ifadeleri, boncuk dizmeyle renkleri öğreten, sekiller, vb diğer Ingilizce oyunlar da dil ogrenme listesinde.
Bu videoda kendim yuz cizip, kucuk yuz yapma parcalarini yerlestirmesini istedim. Ingilizce olarak da sorulabilir:
Gunluk yasam - Ev isleri:
Tabi ki, çocuğumuza günlük yaşam becerilerinde yer vermeye artan sayıda yer vermeye devam ediyoruz. Zaten o her şeye kendisi dahil olmak isteyecektir, özel bir çabaya girmenize gerek yok.
Bunun yanısıra ayakkabı boyama, börek sarma, barbunya ayıklama, bulaşık yıkama, vb. günlük yaşam becerileri de favorilerimizden.

Oyunlarımızı beğenmeniz halinde Youtube kanalımıza ücretsiz abone olmayı olmayı, bildirimleri açmayı, begenmeyi, paylasmayi ve yorum yapmayı unutmayın ...
Mutlu gelişimler 🤗
Bu fotograftaki ise, cok basit bir DIY yapboz: Dil cubuklarini yan yana getirip bir tam resmi uzerine yapistirdim. Sonra cubuklarin arasindan resmi kestim. Parcalari karistirdim ve dogru siralamasini istedim.
Oyunlarımızı beğenmeniz halinde Youtube kanalımıza ücretsiz abone olmayı olmayı, bildirimleri açmayı, begenmeyi, paylasmayi ve yorum yapmayı unutmayın ...
Mutlu gelişimler 🤗
Yorumlar
Yorum Gönder